Bu yazımda sizlere, beni çok etkilediği için Paulo Coelho’nun, Akra’da Bulunan El Yazması isimli eserini tavsiye etmek istiyorum. Yazıyı kaleme aldığım 23 Mayıs tarihi itibariyle malum sebeplerden 65 günü aşkın süredir evden hiç çıkmadım. Zaten normalde de çok dışarı çıkan birisi değilim. Fakat izolasyon süresini, zamanımı heba etmeme neden olan şeyleri sınırlandırıp daha çok kendi içime yönelmeye çalışarak, kitap okuyarak ve düşünerek geçirdim. Böylesine bir dönemde kitabı okuma şansına eriştiğim için mi çok etkiledim bilmiyorum ama her insanın bu kitabı okumasını ve daha huzurlu bir hayat sürmesini istiyorum.
Fahrenheit 451
Ray Bradbury’nin yazdığı Fahrenheit 451 isimli eser, 1984 ve Cesur Yeni Dünya romanlarından sonra okuduğum bir diğer distopik roman oldu. Bu inceleme yazısını yazdıktan sonra da uzun bir süre bu tarz romanların, yer yer iç karartan dünyasına girmemeyi düşünüyorum. Bu kadar karamsarlığın ardından artık ne yaptığını bilen insanların olduğu huzurlu dünyalara ihtiyacım var.
Cesur Yeni Dünya
Cesur Yeni Dünya, Aldous Huxley’in yazdığı Distopik bir roman. Eserde oluşturulan dünya çok dikkatimi çektiği için bununla ilgili bir yazı kaleme almak istedim. Yazımda romandaki olaylardan ve kişilerden bağımsız olarak, romanın geçtiği dünyayı sizlere tanıtıp böyle bir dünyada yaşamanın nasıl olacağına dair düşüncelerimi paylaşmaya çalışacağım.
Elveda Güzel Vatanım
Elveda Güzel Vatanım, Ahmet Ümit’in kaleme aldığı ve İttihat Terakki Cemiyeti’ni eski ittihatçı Şehsuvar Sami’nin gözünden anlatan bir roman. Yazar, Abdülhamid döneminden başlayıp Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk yıllarına kadar geçen süredeki olayları ve siyasi ortamı bizlere çok akıcı bir şekilde aktarmış.
Arş’ın Gölgesindeki Genç
Ramazan özel yazısıyla karşınızdayım. Bu yazımda Arş’ın Gölgesindeki Genç isimli eseri kısaca ele alacağım. Aslında dini içerikli kitaplarla ilgili çıkarımlar yapacak son insanlardan birisi olabilirim fakat daha önce yazdığım Kalp yazısında olduğu gibi yine kendi nefsim için ve güçsüz hissettiğim zamanlarda dönüp bakabilmem için böyle kısa bir yazı yazmaya karar verdim. Umarım benim gibi kalbindeki kusurlardan rahatsız olan ve bunları gidermeye çalışan bir kaç kişiye de yardımcı olur.
İçimizdeki Şeytan
Sabahattin Ali’nin bu romanı, meşhur üç romanı arasında beni açık ara en çok etkileyeni oldu. Açıkçası İçimizdeki Şeytan’ın, Kürk Mantolu Madonna adlı eserden daha az konuşulup, paylaşılmasına da şaşırdım. İçimizdeki Şeytan’ın beni bu kadar etkilemesindeki asıl sebep, kendi hayatımdan pek çok iz bulmama sebeb olan ana karakter Ömer oldu. Bu yüzden romanda ele alınacak pek çok husus olmasına rağmen Ömer’i öne çıkararak bir inceleme yazmak istedim.
İrade Terbiyesi-2
lk bölümde mücadele edilecek düşmanların ve çalışmanın verdiği mutluluğun üstünde durmuştuk. Şimdi ise iç kaynaklarımız ve irade psikolojisi hakkında konuşacağız.
İrade Terbiyesi-1
İrade Terbiyesi, okurken çok etkilendiğim, neredeyse her satırının altını çizdiğim bir kitap oldu. Jules Payot’un 1893 yılında kaleme aldığı eser hakkında Cemil Meriç, disiplin içinde çalışmayı bu kitaptan öğrendim derken; Önemli hukukçu Ali Fuat Başgil ise keşke on sekiz yirmi yaşlarımdayken okumuş olsaydım diyor. Kitabı bir başucu eser olarak gördüğüm ve sık sık geri dönüp okumak istediğim için nispeten uzun bir inceleme yazısı olacak. Bu yüzden iki bölüm hallinde yayınlayacağım. Umarım sizler de bu yazılardan memnun kalır ve hayatınıza uygulayacak noktalar bulabilirsiniz.
2019’da Dinlediğim Müzikler
Hem kendim için hem de bu yazıyı okuyup yeni müzikler keşfetmek isteyenler için Spotify’ın herkese özel oluşturduğu listeden esinlenerek ve yıl içinde sevdiğim diğer şarkıları da ekleyerek bir yazı oluşturmak istedim. Ömrüm yettiğince bunu her sene yapıp, zaman içerisinde hangi müzikleri paylaşmaya değer bulduğumu da görmek istiyorum.
Mutlu Beyin
Mutlu Beyin isimli eser, beynimizde salgılanan hormonlar olan Dopamin, Endorfin, Oksitosin ve Seratonin hakkında bize bilgiler sunuyor. Bu kimyasalları doğal olarak nasıl salgılayabileceğimizi anlatıyor. Ayrıca stres hormonu olarak bilinen ve adeta bizi yiyip bitiren kortizol hakkında da bilgiler sunuyor. Yazar bize bu hormonları tanıttıktan sonra, yine bu hormonlar sayesinde zararlı alışlanlıklarımızın yerine, bize uzun vadede yarar getiren alışkanlıklar kazanmamızın mümkün olduğunu söylüyor.