”Kılavuz kitap değil, keşif kitabı yazdım. Bir amacın elde edilmesi için ne yapılması gerektiğini değil, bir mekanizmanın nasıl çalıştığını anlattım. Başarı motivasyonu değil, merak duygusu paylaştım.”
”Nasıl çalıştığını bilmediğiniz şeyi kontrol edemezsiniz, kontrol edemediğiniz şeyi yönetemezsiniz, yönetemediğiniz şeye sahip olamazsınız, sahip olamadığınız şey size sahip olur!”

”İnsanoğlu asırlarca hayatı çözmek için beynini kullandı ama suyun içinde yaşayıp denizi bilmeyen balıklar gibi, kendi beyninin yeterince bilincinde olmadı. Bu biraz insanların suçuydu biraz da beynin yapısının sonucu.”
”Yaşlandıkça hücrelerimizin sayısı azalıyor olsa da yaşadıkça hücreler arasındaki bağlantılar artıyor. Bizi akıllı yapan nöron sayımızdan çok nöronlarımız arasındaki bağlantıların sayısıdır. Bu bağlantıların hangi amaçlarla oluşturulduğu, bağlantı sayısından da önemli olabilmektedir. Televizyonda dizi izlerken de beynimizde hücreler arası bağlantılar oluşur ama bu bağlantıların ne kadar işe yarar olduğu tartışmalıdır.”
”Yetişkinler, geniş bilgi tabanları sayesinde yeni fikirleri daha kolay kavrayabilirler, buna karşın merak duyguları zayıfladığından öğrenmeye hevesli olmazlar. Nöronların doğal/kendiliğinden öğrenme hızı zamanla biraz azalsa da kişinin kendi çabasıyla öğrenme imkanı ömür boyu artarak devam eder.”
Yavaş yavaş ölürler
Seyahat etmeyenler,
Yavaş yavaş ölürler okumayanlar,
müzik dinlemeyenler,
vicdanlarında hoş görmeyi barındırmayanlar.
Yavaş yavaş ölürler
Alışkanlıklara esir olanlar,
her gün aynı yolları yürüyenler,
Ufuklarını genişletmeyen ve
değiştirmeyenler,
Elbiselerinin rengini değiştirme riskine bile girmeyen,
veya bir yabancı ile konuşmayanlar.
Yavaş yavaş ölürler
İhtiraslardan ve verdikleri heyecanlardan kaçınanlar,
tamir edilen kırık kalplerin gözlerindeki pırıltıyı
görmek istemekten kaçınanlar
yavaş yavaş ölürler.
Yavaş yavaş ölürler
Aşkta veya işte bedbaht olup istikamet değiştirmeyenler,
Rüyalarını gerçekleştirmek için risk almayanlar,
Hayatlarında bir kez dahi mantıklı tavsiyelerin
dışına çıkmamış olanlar.
Yavaş yavaş ölürler.
Son olarak yavaş yavaş ölmemek ve güçlü bir beyne sahip olmak için yazara göre neler yapmamız gerekir?
1- Duyuları Beslemek
Gözümüze güzel görüntüler akmalı, kulağımıza hoş sesler ve notalar dolmalı, burnumuza birbirinden değişik güzel kokular gelmelidir. Bu şekilde beynimizi adeta şenlendirerek yeni nöral ağlar kurabiliriz. Bu noktada sanatla, şiirle iç içe olmak büyük bir avantaj.
2-Yeni Şeyler Öğrenmek ve Denemek
”Beynin kendi içinde yaptığı işlemlerle nöral ağların geliştirilmesidir.” Düşünme gerektiren oyunlar oynamak, kafandan bir hikaye oluşturup bunu kağıda dökmek, öğretici kitaplar ve filmler izleyip yeni hayatlar keşfetmek gibi.
3-Beyninizi Şaşırtıp Zihinsel Rutinleri Kırın
Beynin en iyi şekilde nöral ağ kurmasını sağlayan duygu şaşkınlıktır. Bu yüzden farklı dünya görüşlerine sahip insanları dinlemek, yeni yerler görmek, tarzınız dışında yeni şeyler dinlemek, izlemek bizi güçlendirir. Yazarın tabiriyle dünyanın en yaratıcı insanlarının kültürler arası etkileşimin olduğu yerlerden çıkması tesadüf değildir.

”Beyin kas sistemi ile değil, elektro-kimyasal reaksiyonlarla çalıştığı için, kolmuz ya da bacağımız gibi fiziksel anlamda yorulmaz. Beyni yoran en önemli şey monotonluktur. Hayatınızı ne kadar renklendirirseniz, beyninizi o kadar neşelendirirsiniz.”
4- Beyninize Hedef Gösterin
”Montaigne Belli bir amacı olmayan akıl kendini kaybeder. Her yerde olabilmek adına hiçbir yerde olamaz der. Keskin bir zekâya inşa edecek bir hedef gösterilmezse döner sahibini tahrip eder.
5-Yeterli uyku
Uyku sırasında adeta beynimiz yıkanır ve yeni güne hazır olur. Bu yüzden daha fazla zamana sahip olmak gibi düşüncelerle uykudan feragat etmek insanın kendine yapacağı en büyük kötülüklerden birisidir. Mutlaka vücudumuzun ihtiyacı kadar uyumalı ve bunu düzenli yatma ve kalkma saatleri oluşturarak yapmalıyız. Unutulmamalı ki uykusuzluk beyin hücrelerini öldürür!
6- Beyninizi Doğru Besleyin
”Beynin yüzde yirmisi protein ve yağlardan oluşur. Yiyecekler ve içecekler beynin bu biyolojik yapısı üzerinden düşünce ve duyguları etkiler. Beyin, biyolojik yapısının yanı sıra yakıtını da yiyeceklerden alır.”
Bu yüzden beynimizi balık, ceviz gibi omega 3 yönünden zengin besinlerle beslemeli, yağsız kırmızı et sayesinde uzun süreli hafızamızı geliştirmeliyiz ve bunun yanında çilek, böğürtlen gibi antioksidan içeren meyvelerden veya muz gibi mutluluk hormonu salgılatıp beyni besleyen meyvelerden faydalanmalıyız. Hamur işi gibi dikkati zayıflatan besinler yerine folik asit ve C vitamini içeren meyve ve sebzelere yönelmeliyiz. Son olarak süt, peynir gibi kalsiyum yönünden zengin besinlerdeki aminoasit sayesinde beynimizi doğru yönde beslemeliyiz.
Hoşça kalın.